Haber

6 Şubat depremi: 6 kişilik aileden 2 kişi kaldı

Merkezi Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde, Gaziantep’in Nurdağı ilçesindeki Kavak Apartmanı’nın çökmesi sonucu 6 kişilik Polat ailesinden 4 kişi hayatını kaybetti, 26 kişi hayatını kaybetti. Kardeşi Yusuf’la birlikte geride kalan Mehmet Polat, davanın tutuklu sanığı Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak’ın ağabeyinin “tatlı aldığını” ve aile büyüklerinin yanına giderek “şikayetinizi geri çekmeyi” teklif ettiğini söyledi. İnşaatına 1998 yılında kaçak olarak başlanan ve 2001 yılında tamamlanan Kavak Apartmanı’nın inşaat ruhsatının 2013 yılında geçersiz belgelerle alındığı ortaya çıktı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde, Gaziantep’in Nurdağı ilçesindeki Kavak Apartmanı’nda 26 kişi hayatını kaybetti.


Depremde çöken Kavak Apartmanı’nın enkazı altında kalanların kurtarılması için sosyal medyadan yardım çağrıları yapıldı. Fotoğraf: “özel”

Apartmanın birinci katında depreme yakalanan 6 kişilik Polat ailesinden baba Mehmet, anne Emine, çocukları Gizem ve Fatma Zehra Polat hayatını kaybetti. Gizem Polat, Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni mezunudur. 18 yaşındaki Yusuf Polat, 72 saat sonra enkaz altından canlı olarak çıkarıldı. Ailenin büyük oğlu Mehmet Polat, Zonguldak’ta çalıştığı için evde yoktu. Mehmet Polat, depremin ardından kardeşi Yusuf’la birlikte Nurdağı’ndan ayrıldı. Zonguldak’a yerleşen Mehmet Polat, “Orada kimsem kalmadı, Zonguldak’ta yeni bir hayata başladık.”

Nurdağı Belediyesi neden yıkıldı?

Bu resmi görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videoyu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün

Depremin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Polat, DW Türkçe’ye şöyle konuştu: “Bizim için uyku diye bir şey yok. Yediğiniz yemek sizin için yemek değil. Yemek, içmek için yiyorsunuz. Dışarı çıkıp dolaşamıyorsunuz. .. Bir yere gitmek istiyorum ama annemi almadığım için gidemiyorum. Aynı şekilde “İşte böyle kardeşlerim… Bir yıldır yaralar iyileşmedi. Kimseye şifa vermediler. Kapanacak gibi görünmüyor” dedi.


Nurdağı Kavak Apartmanı’nda 26 kişi hayatını kaybetti Fotoğraf: privat

“2 kilo tatlıyla gönülleri fethetmeye geldiler”

Mehmet Polat, Kavak Apartmanı davasında tutuklu olarak yargılanan sanığın ağabeyi eski Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak’ın Zonguldak’a gelerek dedesi ile görüştüğünü anlattı. Kavak’ın ağabeyinin yanında bir okul müdürü bulunduğunu belirten Polat, “Buraya beni memnun etmek için iki kilo şeker alıp benimle dalga geçmeye geldiler. Ben orada değildim. Dedeme, büyükanneme ve kardeşime paranı geri çekmelerini söylediler. Şikayet, Ökkeş Kavak suçsuz. Benimki suçsuz, mahkemede yargılansın.” “Hadi bakalım” dedi.

Polat, Nurdağı Ziraat Odası Başkanı KB ve Nurdağı Toplum Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanı HG’nin amcasının yanına gelerek şikayetlerini geri çekmesini istediğini söyledi.

Kavak Apartmanı neden yıkıldı?

26 kişinin hayatını kaybettiği Kavak Apartmanı davasında aralarında eski Nurdağı Belediye Başkanı Ökkeş Kavak’ın da bulunduğu 6 sanık yargılanıyor. İddianameye göre Kavak Apartmanı 1998 yılında ruhsatsız yani kaçak olarak inşa edilmeye başlandı. 2001 yılında tamamlanan binada Ökkeş Kavak ve MT bina yöneticisi olarak görev yaptı. İddiaya göre sanıklar “ruhsatlandırma” işlemi gerçekleştirdi. 2013 yılında yeni bina yapılıyormuş gibi belge hazırlayarak işlem yapılması” suçlamasıyla dava açıldı. Sanıklar, sahte belge kullanarak inşaat ruhsatı verilmesine olanak sağlamakla suçlanıyor. İddianamede binanın 1997 ve 2007 yıllarında mevzuata aykırı olarak yapıldığı belirtiliyor. Ayrıca yapıya ait herhangi bir yapı kullanma izin belgesi de bulunmuyor.

Toprak etüt raporu yok

Karadeniz Teknik Üniversitesi bilirkişi raporunda, binanın fiilen inşa edildiği tarihe dayalı herhangi bir rölöve veya statik proje hesaplama raporunun bulunmadığı açıklandı. Raporda, binada kullanılan malzemelerin kalitesinin yetersiz olduğu ve proje ile uygulama arasında tamamlanma aşamasında farklılıklar olduğu belirtildi. Raporda binanın çökmesinde bu eksikliklerin etkili olduğu vurgulandı.

Gözaltına alınan ve yargılanan Ökkeş Kavak, savcılığa yaptığı açıklamada, MT ve bazı kişilerle ortaklaşa bir yöntemle binanın üretimine 1997 yılında başladıklarını söyledi. Binanın inşaatı sırasında Gaziantep’te yaşayan ancak isimlerini hatırlamadığı kişilerden mühendislik hizmeti aldıklarını iddia eden Kavak, 2013 yılına kadar binanın ruhsatsız olarak kullanıldığını itiraf etti. Bina sahiplerinin talebi üzerine kolaylık sağlamak amacıyla 2013 yılında 3T Yapı Kontrol Şirketi’ne ait olan Kavak, yapı kontrol firmasının binadan numuneler aldığını, kendisine binanın statik ve mimari açıdan sağlam olduğunu söylediğini, bu rapora güvenerek binaya ruhsat verdiğini savundu. döküman.

Depremden sonra geçim mücadelesi

Bu resmi görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videoyu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün

Site yöneticisi: Binanın yerini bile bilmiyorum

Belgelerde şantiye müdürü olarak görünen sanık S.Ç.K., savunmasında binanın yerini dahi bilmediğini, diğer şüphelileri tanımadığını, üniversiteden mezun olduktan sonra, arkadaş edinme ve sahaya tutunma telaşı içinde, diplomasını inşaat kontrol firması yetkilisi KA’ya verdiğini, diplomasının inşaat denetim işlerinde kullanılmasına razı olduğunu söyledi. Gösterdiğini söyledi. S.Ç.K. bu bina da dahil olmak üzere yapı denetim firmasının denetim hizmeti verdiği binalarda belgelerde şantiye müdürü olarak gösterildiğini ancak fiilen çalışmadığını itiraf etti. Ancak bilirkişi raporunda belgelerdeki imzanın K.’ye ait olduğu belirlendi.

Depremde kaybettikleri yakınları için adalet arıyorlar

Bu resmi görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videoyu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün

Yapı kontrol şirketinde denetçi olarak adı geçen sanık F.Ö. Ayrıca 2008 yılında üniversiteden mezun olduğunu ve sigortasını yaptırmak için sadece bu kontrol şirketinde çalışıyormuş gibi gösterildiğini iddia etti. Yapı kontrol şirketinin kendisini bu binaya denetim elemanı olarak atadığını ve tutanaklara adını yazdığını savunan Ö. adına geçersiz imza attıklarını düşündüğünü, kalıp ve donatı tutanakları ile beton döküm tutanaklarındaki imzaların gerçekte kendisine ait olmadığını iddia etti.

Savcılığın eline geçen bilirkişi raporunda F.Ö. Adındaki imzaların şüphelinin eseri olmadığı belirlendi.

DW Türkçe’ye sansür olmadan nasıl erişebilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu